Demokrasi nedir? denildiğinde hemen şöyle açıklanabilir; Demokrasi egemenlik hakkının yönetilen halkın olduğu fikri üzerine inşa edilmiş yönetim biçimidir. Bir toplumda demokrasinin olabilmesi için birtakım koşulların var olması gerekmektedir. Bunlar arasında şunlar sayılabilir; Halkın kendi yönetiminde katılım sağlayabilmesi, farklı düşüncelere sahip bireylerin düşüncelerini özgürce söyleyebilmesi, sorunların anlatılabilmesi ve dile getirilebilmesi veya farklı düşüncelerin kendi gibi düşünen kişilerle bir araya gelebilmesi için halkın özgürce örgütlenebilmesi, genel çoğunluk kararına uyulması, çoğunluk kararına uyulurken de azınlığın haklarını gözetmesi, kişi veya bireyin temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olması gerekmektedir. Demokrasi nedir? sorusuna verilecek en iyi cevap özgür iradenin sorumluluklarını alabilecek, kişi ve hak özgürlüklerin gözetildiği, halkın kendi yönetimini belirlediği iradeler biçimidir. Daha geniş toplumlarda ise, eğer kendi kendini yönetebilme koşullarına sahip olmayan bir toplum ise, en azından kendilerini yönetecek kişileri belli aralıklarla belirlemeleri gereklidir. Böylece kısmen de olsa kendilerini yönetecek kişileri belirleyerek kendi kendilerini yönetebilirler. Bu aslında çok geniş toplumlar için önerilen bir yöntemdir. Günümüzde de kullanılan zaten bu yöntemdir ve gerçek demokrasi denilen saf demokrasi günümüzde kullanımı mevcut değildir. Sadece kısmen demokrasi mevcuttur. Demokrasi nedir anlatılırken veya dile getirilirken toplumlarda halkın kendisini temsil edecek partiler, referandum ve seçim gibi araçların var olması ile mümkündür. Eğer ki kısmi demokrasi uygulanacak ise birden çok partinin olması halk düşüncelerinin yönetime daha sağlıklı ulaşmasını sağlayacaktır. Demokrasinin Tarihsel GelişimiDemokrasinin tarihsel gelişimi düşünüldüğünde demokrasi bir düşünce biçimi olmaktan çıkıp yönetim biçimi olarak yaygınlaşması 20. yüzyılda meydana gelmiştir. Bu gelişim ise iki yönlüdür: Birinci gelişim; demokratik ve demokrasi düşüncesini benimsemiş devlet sayılarında ciddi artışlardır. Bağımsızlığı ilan eden devletler genel itibariyle zaman kaybetmeden yönetim biçimini demokrasi olarak belirlemiştir. 20. yüzyıla gelindiğinde ise bu yüzyılın ortalarında dünya nüfusunu oluşturan nüfusun %31’ini oluşturan devletlerden 22 tanesinin yönetim biçimi demokrasi olmuştur. 20. yüzyılın sonlarında ise bu rakamda ciddi artışlar meydana gelmiş, imparatorluklar yıkılmış ve artık 22 devlet değil dünya üzerinde var olan 192 devletten 120’si yönetim biçimi olarak, meclisten çıkan kararlar doğrultusunda yönetilmeye başlamıştır. Bu ülkeler ise toplam dünya nüfusunun yaklaşık olarak %62,5’ini temsil etmekteydi. İkinci gelişim ise; demokrasinin daha işlevsel hale gelebilmesi için yapılan tartışmaların bütünü olmuştur. Bu tartışmalar demokrasiye farklı düşünce ve yorumlar getirilmesini sağlamıştır. Üstelik yaygınlaşmasını da hızlandırmıştır. Bundan sonraki süreçte birçok demokrasi türü çıkmaya başlamıştır. Bu demokrasi türleri ise şöyledir; Doğrudan demokrasi, temsili demokrasi ve katılımcı demokrasi olarak söylenebilir. Doğrudan DemokrasiDoğrudan demokrasi, halk kendi yönetimini bizzat ve kendisinin doğrudan doğruya yaptığı bir demokrasi türüdür. Doğrudan demokrasi de halkın halk tarafından yönetilmesini söylemektedir. Aslında bu söylemde demokrasinin ilk ortaya çıkış biçimi ile aynı düşünceye sahip bir düşüncedir. Herhangi bir karar alınacak ise bu karar için o ülkede veya şehirde yaşayan kişilerin düşünceleri alınarak doğrudan karar vermeleri esastır. Burada çoğunluğun kararı esas alınır ve doğrudan doğruya halk kendini yönetir. Bu yönetim şekli eski Yunan şehir devletlerinde kullanılmıştır. Karar alınacağı zaman ülkedeki herkes mecliste oy kullanma ve fikir söyleme hakkına sahipti. Temsili DemokrasiŞu an uygulanan demokrasi geçmişteki demokrasi türlerinden çok farklıdır. İlkesel olarak demokrasi de doğrudan halk yönetimi söz konusu iken halk tabanın daha kalabalık olması ile birlikte demokrasi farklı uygulanmaya başlamıştır. Öyle ki artık halk kendi kendini yönetmiyor. Kendini yönetecek kişileri seçimle belirleyerek egemenlik haklarını kullanmaktadır. Temsili demokrasi de iktidarın seçimle belirlenmesi, çoğunluğun görüşü olması ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin olması temeldir. Katılımcı DemokrasiNüfusun da belli bir kesimin karar alma sürecine katılması ve halk adına karar vermesini kapsar. Ancak günümüzde nüfus artışı ile birlikte uygulanamamaktadır.
0 Comments
|